Jackie Filmi
Sinema eğer doğru bir biçimde yapılır ise sanatın en güçlü alanlarından birisi. Burada önemli olan sinemanın tekniğinden faydalanmak ama işin içinde duyguları, insani yönleri de atlamamak.
Nitekim bunu yapabilen filmler sinema tarihinin ölümsü filmleri arasındaki yerini alıyor. Casablanca ve Rüzgar Gibi Geçti filmleri böylesi filmler. Hala çok izleniyorlar ve hala baş yapıt olarak kabul ediliyorlar.
2017 Oscar’larında en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilen ama alamayan Jackie filmi bu filmlerden birisi olabilir mi, bunu şimdiden söylemek zor.
Etkisi
Film Amerika Birleşik Devletleri Başkanlarından John F. Kennedy’nin Texas’da öldürüldüğü güne ve sonrasında yaşanan birkaç güne odaklanıyor.
Film geriye dönüşler ve Jackie Kennedy Onasis’in rahip ve gazeteci ile yaptığı konuşmalar üzerinden sıkıcı olmadan ilerliyor.
Başkan’ın vurulma sahnesi, müziğin de etkisiyle oldukça çarpıcı bir biçimde veriliyor ve insan bir anda kanının resmen donduğunu hissediyor.
Bunun yanında her ne kadar Oscar için aday olsa bile Natalie Portman’nın oyunculuğunda sanki bir zorlama, kasma durumu var gibi bir haleti ruhiye kapılıyorsunuz.
Açıkçası Jackie hakkında iyi mi, kötü mü anlamakta zorlanıyorsunuz ama bir biyografi filmi olarak sıradan kalıplardan uzak olması ile benzerlerinden açık ara ayrılıyor.
Yine de insan daha derinlikleri olan bir film bekliyor, o yüzden kopuk bir film etkisi yaratıyor ve vurucu bir yön görmekte, başkanın vurulma sahnesi dışında zorlanıyorsunuz.
Eğer biyografi filmleri seviyor, bir dönemi merak ediyorsanız bu filmi de izleyebilirsiniz ama sinemaya sanat mantığı ile bakmadan.